hâlâ
beni yaşatan kişiye...
Uzun bir süre
önce hayatımda çok önemli yere sahip biri vardı.
Uzunca bir süre
de bu önemini korudu.
Ama bir gün
sebepsiz bir kâbus yüzünden hayatımdan çıkıp gitti.
İkimiz de bu
gidişten memnunduk aslında.
Birbirimizi
özlemiyorduk
ve aslında
birbirimizin hayatında sandığımız kadar önemli yer tutmadığımızı düşünüyorduk.
Taa ki hiç
ummadığımız bir zamanda,
hiç ummadığımız
bir yerde karşılaşana kadar...
Araya giren onca
zamana, kalp kırgınlıklarına rağmen,
sanki o
karşılaşmaya kadar hiç ayrılık söz konusu olmamış,
bazı şeyler hiç
yaşanmamış gibi,
o karşılaşmada,
bıraktığımız
samimiyet düzeyinden hiçbir şey kaybetmediğimizi fark ettik.
Sanki hep
birbirimizi, farkında olmadan, içimizde yaşatmıştık
ve birbirimizi
çok iyi tanıdığımız için de,
araya giren onca
zamanda,
birbirimizdeki
değişimleri hissetmiştik
ve bunun
sonucunda da birbirimize karşı yabancılaşmamıştık.
O karşılaşmadan
sonra da bir daha birbirimizi özlemeyeceğimizi,
birbirimizin
eksikliğini hiç hissetmeyeceğimizi
ikimiz de
biliyorduk.
Taa ki bir sonraki
karşılaşmada birbirimizi hâlâ içimizde
yaşattığımızı
fark edene kadar...
Galiba bir
insanın hayatında hiç özlemeyeceği,
çünkü onu çok
iyi tanıdığı için
hangi
durumlardan ne tür tecrübeler çıkaracağını bildiği,
bunun için de ne
zaman karşılaşırsa karşılaşsın
asla
yabancılaşmayacağı
birinin olduğunu
hissetmek
yaşanabilecek güzel duygulardan biri olsa gerek.
Merak Ettiklerim
Kendi çıkarı
uğruna, kendi mutluluğu uğruna
insanları
kullanan bir kişiyle karşı karşıya kaldığımız zaman
durup o insanı
değiştirmek için
çabalamalı
mıyız,
yoksa o insandan
olabildiğince uzak mı durmalıyız?
Bir insanın
kişilik özelliklerini kolay kolay değiştiremeyeceğimize göre
en güzel olanı o
insanı bir daha görmemek mi?
Hayat Notları’ndan
Dünyanın en
büyük bencilleri,
kendi
mutluluklarını
başkalarının
mutsuzlukları üzerine inşa edenlerdir.
Şiirsel
“Hiç Yaşanmamış Bir Hayale Dair” isimli
şiirden…
ve ben ne zaman seni düşünsem
hayattan bütünlemeye kalan
başarısız bir öğrenci oluyorum…
Kitap
Ne okuyorum:
İhsan Oktay Anar'ın "Efrasiyâb’ın Hikâyeleri " isimli romanını ve
Ahmet Muhip Dıranas'ın “Şiirler" isimli şiir kitabını...
En son ne okudum:
küçük İskender'in "Pop H’art" isimli deneme kitabını ve
Ahmet Telli'nin "Kalbim Unut Bu Şiiri” isimli şiir kitabını...
Sinema
En son izlediğim film:
Federico Fellini'nin "Ruhların Jülyeti" isimli filmi.
İlk fırsatta izlemeyi düşündüğüm film:
Roman Polanski'nin "Rosemary’nin Bebeği" isimli filmi.
0 Yorumlar