İki insanın
birbirine verdiği değer bir bütün olarak değerlendirilmelidir.
Bir tarafın
verdiği değer, diğer tarafı dengelemelidir.
Bir kişiye ne
kadar çok değer verirsen,
o kişinin sana
verdiği değer o oranda azalır.
Ya da bir
kişinin sana verdiği değer ne kadar azsa,
bu senin daha
fazla değer vermene sebep olur ki
bu da insanı çok
yorar.
/.
Karşımdaki insan
verdiği kararın
sonucunda benim bir seçim yapmamı istiyorsa,
zaten o bir
karara vardığı için ben ne yaparsam yapayım
asla bir seçim
yapmış olmam.
İki kişiyi
ilgilendiren konularda
bir kişi karar
verme ve seçim yapma hakkına sahip değildir.
İki kişiyi
ilgilendiren konularda kararı da seçimi de iki kişi ortaklaşa yapmalıdır.
Yoksa ortaya
bencillik çıkar.
/.
Aşkına karşılık
alamayan bir kişi,
sevdiği oranda
değersizleştiğini hisseder.
Ne kadar çok
seviyorsa o kadar değersizlik duygusu çöreklenir kalbine ve
o kadar çok acı
çeker.
/.
Mutluluk nedir
diye çok uzun zamandır kendi kendime soruyorum.
Değişik
cevaplarla mutluluğu tanımladığım oluyor.
Bu sefer de yeni
bir mutluluk tanımı geldi aklıma.
İnsanlar
yaşadıkları her büyük acıdan sonra
zamanla
iyileşme, nekahat ya da rehabilitasyon dönemi dediğimiz bir evreye girerler.
Zamanla acılar
unutulur ve kişi normalleşmeye başlar.
İşte bu
normalleşme döneminin hemen öncesinde çok kısa bir "mani" dönemi
vardır.
İnsanın kendini
ve dünyayı tamamen yok sayıp,
umursamaz bir
ruh haline kavuştuğu dönem...
İşte mutluluk bu
kısa dönemdir.
Yani her
mutluluk öncesinde büyük bir acı
ve sonrasında da
normalleşme dönemi vardır.
/.
merak ettiklerim
Acaba bazı
insanlar,
sadece mutsuz
olmak için mi,
diğer insanlara
mutsuzluğun ne demek olduğunu gösterebilmek için mi,
dünyaya
gelmiştir?
/.
hayat notları'ndan
Hayatlarını
başkalarına göre şekillendiren insanlar, mutsuz olmaya mahkûmdur.
/.
şiirsel
aşk oyunu
benim gözlerimle
kendine / ya da / benim duygularımla bana / bakabilseydin
aşk denilen bu
saçma oyunda / mutluluğu yakalayabilirdik
/.
kitap
Ne okuyorum:
Ferit Edgü'nün "Şimdi Saat Kaç" isimli deneme kitabını ve
Bertolt Brecht'in "Halkın Ekmeği" isimli şiir kitabını...
En son ne okudum:
Enis Batur'un "Kırkpâre" isimli deneme kitabını ve
Hasan Hüseyin'in "Acıyı Bal Eyledik" isimli şiir kitabını...
İlk fırsatta okumayı düşündüklerim:
küçük İskender'in "Cangüncem" isimli günlüğünü ve
Ece Ayhan'ın "Şiirimiz Mor Külhanidir Abiler" isimli şiir kitabını...
/.
sinema
En son izlediğim film:
Semih Kaplanoğlu'nun "Yumurta" isimli filmi.
İlk fırsatta izlemeyi düşündüğüm film:
Cemal Şan'ın "Dilber'in Sekiz Günü" isimli filmi.
3 Yorumlar
Değinmeler'den ziyade
YanıtlaSilfarkındalığı sağlayan yerinde
'Öğretiler'için
teşekkür ederiz...
:) çok güzeldi...Keyif aldım. Ellerine sağlık.
YanıtlaSilkardeşim, okununca kendimizden de anılar görür gibi olduğumuz bu güzel satırlar ve paylaşımın için teşekkür ederim..
YanıtlaSil