Pazartesi
Her gün yeni yeni fikirler gelip duruyor
usuma. Yeni şeyler yapmak istiyorum. Her planladığım yeni proje kısa bir süre
sonra yeni projeler doğuruyor. Eski projeler de tekrar gündeme gelerek kendi
yollarını çizmeye devam ediyor.
En son günü gününe gece yazılan
günlüklerimi “Gece” başlığı altında
yayınlamaya karar vermiştim. Her gece defterime günün getirdiklerini ve
götürdüklerini düşmeye devam ediyorum. Bunun yanında her ayın sonunda
yayınlayacağım “Günlükler” de
“Gece”den payına düşeni alıyor.
Daha önce her gün yayınlamayı
planladığım ve yayınlamaya çalıştığı “Not
Defteri” projem vardır. O da tüm hızıyla, hatta rutine binmiş olmanın
huzuruyla ilerliyor ve birçok kola ayrılıyor. Kırıntılar’ı, Aklımda
Kalanlar’ı, Değinmeler’i
doğuruyor ve Hayat Notları, Günlükler, Seyir Defteri, Okuma Defteri
ve Alıştırmalar’a büyük katkı
yapıyor.
Bu projeler ilerleyedursun şimdi iki
yeni projeyi daha hayata geçirmeyi düşünüyorum. Tam olarak isimleri netleşmese
de öncelik “Şiir Günlükleri” ve “Çizilemeyen Portreler”e verilecek. Ondan
sonra da “gezi yazıları” ve “izlek” diye iki yeni projeyle, son olarak da
Hikayesel Kesitler ya da Hikaye Denemeleri ortaya çıkacak. Uzun bir sürecin
sonunda her bir proje kitaba evrilirse ya da her bir proje kendini yeni
projelere yönlendirirse ruhum da huzura erecek.
Tabii bu kadar projenin içinde sürekli
yazmayı düşünmem gerekiyor ki projeler ilerlesin. Birçok şeyi yazmayı
kaçırdığımı hissediyorum ve bu da beni rahatsız ediyor, fakat bazı şeyler de
bana kalsın. Böylesi daha iyi… Bana kalanlar bana enerji olurlar, diye
düşünüyorum. O nedenle küçük İskender’in
The God Jr kitabı hakkında Okuma Defteri’nde ve Gece’de pek bir şey yazmayacağım. Onunla
ilgili yazacaklarımı Şiir Günlükleri’ne
saklı tutuyorum.
Biraz gecikmeli de olsa Varlık ve Yasakmeyve’nin son sayılarını aldım. Onları incelemekle ve “Yere Düşen Dualar” ile “The God Jr”ı okumakla geçti günüm.
Sema
Kaygusuz’un
roman dili öykü dilinin etkisinde kalmış, fakat bu dil romana daha çok
yakışmış. Yere Düşen Dualar’da
okuyucuda merak uyandırmayı başarmış. Özellikle bölüm sonları diğer bölümün
başını çok iyi bir şekilde bağladığı için ve çok doyurucu bir dille yazdığı
için kendini okutuyor kitap. Fakat bu sefer kitabı bitirmeden çok yorum yapıp,
erken bir fikre varmak istemiyorum. Bu sefer kitap bitince Okuma Defteri’ne
Sema Kaygusuz, Yere Düşen Dualar ve Sandık Lekesi hakkındaki düşüncelerimi
ekleyeceğim.
Tuna
BAŞAR
0 Yorumlar