• İzmir
Sanat’ta “Köşk” adlı oyunu
izledim
• Nasıl bir ülkede yaşadığımızı gördükçe
içim derinden sızlıyor.
“Ben yargılanmak istiyorum” deyip
dokunulmazlığının kaldırılmasını isteyen bir milletvekiline “kardeşim, sen
yargılanıp, kendini temize çıkaramazsın” denilerek dokunulmazlığını kaldırmayan
bir meclis tarafından yönetiliyoruz.
AİHM’ye giden dava, “adil yargılanma
hakkının verilmesi” yönünde sonuçlandığı halde hükümet buna da itiraz ediyor.
“Yazık, çok yazık!” demekten başka bir şey gelmiyor elden.
• İzmir
Sanat’ta “Betül Omay Yazıcı”nın
resim sergisini gezdim ve Betül Hanım’la resimleri üzerine sohbet ettim.
• Kültürpark alanı içinde yer alan “İzmir Resim ve Heykel Müzesi”ni gezdim.
Ömer
Uluç’tan
Nuri İyem’e, Adnan Çoker’den Bedri Rahmi’ye,
İ. Balaban’dan Burhan Uygur’a onlarca ressamın onlarca resmiyle keyif dolu
dakikalar geçirdim.
Bu tür müzelerde niçin resimlerin her
birinin isminin de bulunduğu kısa açıklama metinleri bulunmaz ki? Her bir
resmin yanında kısaca ressamı tanıtan ve resimle ilgili açıklayıcı bir pano da
olmalı.
Oysaki İstanbul Modern Sanat’taki resimlerde bu tür açıklayıcı yazılar da
vardı.
Müzede yer alan resimler içinde en çok Ömer Uluç’un resmini beğendim. İsimsiz
bir tablo… Zaten müzede bir tane Ömer Uluç tablosu yer alıyor. Müzedeki birçok
resimdeki donuk renklere nispet yapar gibi Ömer Uluç’un kullandığı canlı
renkler hemen kendini belli etmeyi başarıyor.
•
Burhan Uygur’un
“Köşk Kapısı” adlı tablosu…
• 1 Mayıs’ın ve Nevruz’un bayram olarak
kutlanması için yasa teklifinde bulunulacakmış.
• Bazı insanların zekâ seviyesini,
hayata bakış açısını, mizah duygularının ve yaratıcılıklarının ne kadar
gelişmemiş olduğunu gösterecek bir afiş: Son Osmanlı padişahı 1. Recep Tayyip
Erdoğan.
Bu afişi yapanların bu sezonun sonuna
kadar Beşiktaş’ın Çarşı grubunu yakından takip etmelerini öneririm. En azından
biraz olsun yaratıcı olmayı öğrenirler belki!
• Yusuf
Hayaloğlu’nun “Gözleri İntihar Mavi”
adlı şiir kitabı
• Ahmet
Kaya’nın sesinden Yusuf Hayaloğlu
sözleriyle “Bir Veda Havası”
• Meclis Araştırma Komisyonunun yaptığı
araştırmaya göre liselerdeki öğrencilerin %15.1’i silah taşıyormuş ve silah
taşıyanların yarısı da çete üyesiymiş.
• Yeşilçam
Ödülleri Sahiplerini bulmuş:
En
İyi Film:
Üç Maymun (Nuri Bilge Ceylan)
En
İyi Yönetmen:
Nuri Bilge Ceylan (Üç Maymun)
Turkcell
İlk Film Ödülü:
Sonbahar (Özcan Alper)
En
İyi Kadın Oyuncu:
Hatice Aslan (Üç Maymun)
En
İyi Erkek Oyuncu:
Onur Saylak (Sonbahar)
En
İyi Yardımcı Kadın Oyuncu: Yıldız
Kültür (Issız Adam)
En
İyi Yardımcı Erkek Oyuncu: Altan
Erkekli (O… Çocukları)
• Niçin Türk sinemasına hizmet etmek
amacıyla oluşturulan film ödüllerinde en iyi film ve en iyi yönetmen ödülleri
aynı filme verilir? Zaten Nuri Bilge Ceylan dünya çapında tanınan bir yönetmen
değil mi? Yeşilçam Ödülleri’nde en iyi film ödülünü almışken en iyi yönetmen
ödülüne gerek var mıydı?
• Tunceli’de verilen seçim rüşvetini ve
valinin AKP’nin adamı gibi çalıştığını uzun zamandır basın yakından takip edip,
her gün bunları haber yapıyordu. Sonunda YSK da yapılan haksızlığı ortaya
çıkardı ve valinin görevden alınmasını istedi. Ama sadece valinin görevden
alınması yetmez. AKP’nin Tunceli’de seçime girmesi de -bu kadar şaibeden sonra-
engellenmeli. Umarım bu seçimde yapılanlar tüm Türkiye’nin kulağına küpe olur.
Sürekli ağızlarında dolaştırdıkları demokrasiyi ne hale getirdikleri görülür.
• seyir
defteri
“Köşk”
adlı tiyatro oyunu…
Craig
Wright’ın
yazıp, Zeycan Monteleone’nin Türkçe’ye
çevirdiği, Tufan Karabulut’un
yönetip, Özden Ayyıldız, Arda Kavaklıoğlu ve Tufan Karabulut’un oynadığı oyun.
Yıllar önce beklenmedik bir hamilelik
sonucunda, 17 yaşın da verdiği telaşla, sevgilisi Kari’yi bırakıp başka bir
şehirde üniversite okumaya giden Peter.
Çocuğunu aldırmak zorunda kalan ve o zor
günlerde yanında olan Hans’la evlenen bir kadın: Kari.
Yıllar sonra lise mezuniyetlerinin 20.
yılı kutlamalarında karşılaşan ve yılların üzerlerinde bıraktığı etkileri büyük
bir pişmanlıkla yaşayan iki insanın, yılların etkisini azaltamadığı aşklarının
karanlığa itilmiş yanlarını ortaya çıkaran diyaloglar eşliğinde yaşanan acıların
dile gelmesi…
Peter ve Kari dışındaki bütün rolleri ve
anlatıcı görevini tek kişinin üstlenmiş olmasının ve geçişlerdeki müziğin
seyirciyi olumsuz etkilemesi nedeniyle seyir keyfi düşük bir oyun. Ama
anlatıcının söylediklerindeki edebi tat biraz olsun seyir keyfini yükseltiyor.
• Yeni Gine Ağaç Kangurusu
•
Okuduklarım
- Vatan, Hürriyet ve Haber Türk
gazeteleri
- Oğuz
Atay’ın “Tutunamayanlar” adlı
romanı
- Can
Yücel “Rengâhenk”
- Şükran
Kurdakul “Nice Kaygılardan Sonra”
- Hıncal
Uluç’un “Kapıyı Anahtarla Açmak”
kitabı
•
İzlediklerim
- Kanal D’de yayınlanan “Yaprak Dökümü”
dizisi
- Star TV Ana Haber Bülteni
•
Sergi
- İzmir Sanat’ta “Betül Omay Yazıcı”nın resim sergisi
- İzmir Resim ve Heykel Müzesi
•
Tiyatro
- İzmir Sanat’ta “Köşk” adlı oyun
0 Yorumlar