3
Ağustos 2015
Pazartesi
Birkaç gündür Kürşat Başar’ın Yaz adlı
romanındaki Murat karakterinin amcasının yaşam şekline takılmış durumdayım.
Aslında uzunca bir süredir benim de istediğim bir yaşam şeklini sürüyor olması
beni etkileyen en önemli faktör. Kendini bir odaya kapatmış ve vaktinin çoğunu
okumakla geçiriyor. Uyumak, yemek yemek, dinlenmek gibi zorunlu ihtiyaçları ve kitap
satın almak için odasından dışarı çıkıyor. Ben de kendime bu şekilde bir oda
yapmaya çalışıyorum uzunca bir süredir. Ama bir kitap odasından ziyade vaktimin
çoğunu geçirebileceğim bir odaya ihtiyacım var. Tabii ki çalışma koşullarım
buna müsaade etmiyor, fakat ilerde bu hayalimi gerçekleştirmeyi planlıyorum.
Bir de Enis Batur’un Kitap Evi
adlı romanını okuyunca bu tarz bir düşünceye kapılmıştım. Büyük bahçeli bir eve
sahip olacaksın ve bahçede kendine ait bir kitap evi inşa edeceksin. Bilindik
mimari kalıplardan uzak, okumaya elverişli, kitaplara ulaşım kolaylığına sahip
bir kitap evi…
Yaklaşık on bin kitaplık bir kütüphane
üzerinden bu kitap evini veya okuma odasını planlayabilirim. Dünya ve Türk
edebiyatının en seçkin örnekleri, felsefe, tarih, mitoloji, sanat, din, bilim
kitapları, ansiklopediler, başvuru kaynakları… Kısacası bugüne kadar yazılmış en
önemli kitaplardan oluşan on bin kitaplık bir seçki… Aslında bu konuyla ilgili
de uzunca bir süre önce başladığım fakat istediğim gibi tamamlayamadığım için
henüz yayınlamadığım “İyi bir kitaplık nasıl olmalıdır?” başlıklı bir yazım da
bana iyi bir yol gösterici olacaktır.
Hem bu yazıyı tamamlayıp yayınlamalıyım,
hem de ilerde kurmayı planladığım kitap evi/okuma odası konusunda daha ciddi
adımlar atmalıyım.
3ağustos’15gecesi
edirne
Tuna BAŞAR
0 Yorumlar