4
Ağustos 2015
Salı
Ne zaman trenleri çağrıştıran bir şeyle
karşılaşsam veya tren görsem aklıma çocukluğum gelir. Daha doğrusu çocukluğumun
geçtiği sokak gelir. En son İz Tv’de
izlediğim Rüya Trenle Kara Kıta’ya ve
Maharaca Ekspresiyle Hindistan adlı iki
belgesel nedeniyle yaşamıştım bu hissi. Şimdi de Nâzım Hikmet’in Memleketimden
İnsan Manzaraları adlı şiir kitabını okurken aynı hissi yaşıyorum ve
çocukluğuma dönüyorum.
Bilenler biler zamanında İzmir’de
Çiğli-Basmane arasında günlük ulaşımı banliyö sistemi sağlardı. Şimdi İzban
olan bu güzergâhın Şemikler ile Nergiz arasında Yalı adlı bir istasyonu vardı.
İşte benim çocukluğum bu Yalı istasyonunun bulunduğu sokakta geçti. Burası
sadece bir istasyon değildi aynı zamanda bir semtin de merkeziydi. Birçok
farklı esnafın iş kapısıydı bu bölge. Bir yanda pazaryeri bir yanda Şemikler
Meydanı…
Her sabah güne tren sesiyle başlardık.
İnsanlar işlerine, okullarına, gitmek istedikleri yerlere bu bölgede daha çok
trenler sayesinde giderlerdi. Yeşil lokomotiflerin çektiği şehiriçi trenler
dışında günde birkaç kez geçen kırmızı lokomotifli şehirlerarası trenler ve yük
trenleri de bir farklılık katardı. Bizim troleybüs dediğimiz günde iki defa
geçen beyaz renkli, şimdinin metrolarına benzeyen trenler de çocuk halimizle
bizleri heyecanlandırırdı. O zamanlar toplu taşıma kartları yoktu. Bilet alıp
öyle binilirdi trenlere. Ya da paso kullanılırdı. Her istasyondan sonra tren
içinde kondüktörler dolaşır ve biletleri zımba benzeri bir aletle delerlerdi.
Bu biletin görüldüğü anlamına gelirdi. Ve benim için en önemli tren çağrışımı
da İzmir Fuarı’ydı. Çünkü çocukluğum boyunca fuara hep trenle gittim. Yalı
istasyonundan biner Basmane’ye kadar tüm istasyon isimlerini ezberlemeye
çalışır ve Basmane’ye gelince hedefe ulaşmış olmanın büyük hazzını yaşardım.
Bir de trenler gelmeden önce kapanan tantanların sesini duymak bambaşka bir
duyguydu.
Şimdi o bölge tamamen değişti.
Çocukluğumun o güzel anıları da birer birer kayboldu. Ama bir gün o semti
yazmak istiyorum. “Gül Güzeli” yazımda kısaca değinmiştim ama İçebakan için
uzun uzun trenleri ve Yalı Mahallesi’ni yazmalıyım.
4ağustos’15gecesi
edirne
Tuna
BAŞAR
0 Yorumlar