16
Ekim 2016
Pazar
Enis
Batur,
Su, Tüyün Üzerinde Bekler kitabının
Altıncı adlı bölümünün IV. denemsinde bir arkadaşını anar. Kendisine temas eden
kişiye aynı şekilde simetrik temas etme ihtiyacı hisseden arkadaşını… Bir obsesyon
sahibi bu kişiyi okuyunca uzunca bir süre önce gündemime aldığım takıntılı
insanlar projesi yeniden gündemime giriverdi. Gündelik yaşamımızda birçok
takıntılı insanla karşılaşırız. Kiminde simetri takıntısı vardır, kiminde
temizlik… Kimi sadece düşünce boyutunda bir takıntı yaşar, kimi de Enis Batur’un
arkadaşının yaşadığı gibi fiziksel bir takıntı… Onlarca farklı takıntı çeşidi
vardır ve bu takıntıların tedavisi de üzerine gitmektir. Beni asıl ilgilendiren
konu bu takıntılı insanların edebiyat dünyasında nasıl irdelendiği. Roman ve
öykü kahramanı olarak bir sürü takıntılı karakterle karşılaşırız. Ama ben
özellikle şiirde bu takıntılı tipleri aradım uzunca bir süre. Obsesif şiirler
antolojisi gibi bir seçki oluşturmak için… Elbette ki istediğim düzeyde bir
birikime ulaşamadım ve o proje de bir penguen kolu/kanadı olarak kaldı. Şimdi bu
gece hem o projeye yeniden döndüm, hem de takıntılı insan tiplerini daha fazla
gözlemlemem gerektiğine karar verdim. Ve uzun zamandır kafamı kurcalayan
psikoloji/psikiyatri terimleri ve özellikle psikiyatrik bozukluklar üzerine
detaylı bir araştırma da yapmam gerektiğini yeniden fark ettim.
on6ekim’16gecesi
edirne
Tuna
BAŞAR
0 Yorumlar