Not Defteri -76-


7 Şubat 2017 – Salı

• Yönetmenliğini Alp Zeki Heper’in yaptığı Soluk Gecenin Aşk Hikâyeleri filmi, Türk sinemasının ilk sürrealist filmiymiş
(Kaynak: Altyazı’nın Gayri Resmi ve Resimli Türkiye Sinema Sözlüğü – syf: 25)

Alp Zeki Heper’i araştırmalıyım. Bulabilirsem Soluk Gecenin Aşk Hikâyeleri filmini izlemeliyim.

67. Berlin Film Festivali 9-19 Şubat 2017 tarihleri arasında sinemaseverlerle buluşacak. Festivalin Panorama bölümünde Ceylan Özçelik’in yönettiği Kaygı isimli film dünya prömiyerini yapacak.

Altyazı Dergisi’nin Aralık 2016 tarihli 167 sayısında yer alan Ken Loach’un En Sevdiği 10 Film listesini Listelediklerim’de yayınlamalıyım.

Son Akşam Yemeği (The Last Supper)Leonardo da Vinci
1495-98, Fresk, 460x879 cm, Santa Maria delle Grazie Rahibe Manastırı, Milano İtalya


Resim havarilerin İsa’ya kendisine kimin ihanet edeceğini sordukları anı tasvir etmektedir.
Hz. İsa, resmin orta noktasına yerleştirilmiştir ve arkasındaki pencerenin çerçevesi ve gelen ışık nedeniyle oldukça vurucu bir şekilde resimde yer almaktadır. Etrafındaki 12 havari de 3’erli 4 grup halinde kendi aralarında konuşur şekilde resmedilmiştir.
Hemen Hz. İsa’nın sağında bir V oluşturacak şekilde resme dahil edilen ve birbirlerini tamamlar bir şekil verilen havariye dikkatli bakılınca bir kadın silueti göze çarpmaktadır.

• Müziklerini Çaykovski’nin yazdığı Uyuyan Güzel balesi İstanbul Devlet Opera ve Balesi tarafından Kadıköy Süreyya Opera Sahnesi’nde 11 Şubat’tan itibaren sahnelenecek.

Milos Forman’ın Amadeus filmini izlemeliyim ve bu film üzerine Seyir Defteri’ne bir yazı yazmalıyım.

Schopenhauer’in kültür tarihinde “erişilmez” olarak nitelediği üç başyapıt şunlarmış: Shakespeare’in Hamlet’i, Goethe’nin Faust’u ve Mozart’ın Don Giovanni’si…
(Kaynak: Ahmet Say’ın Müzik Nedir, Nasıl Bir Sanattır? adlı kitabı – syf: 74)

Enis Batur’un Gesualdo: Bir Tema İçin Çeşitlemeler başlıklı yazısını bulup okumalıyım.

Varlık Dergisi Şubat 2017 tarihli 1313. sayısının ana gündemini “Geleneksel anlatıdan çağcıl söyleme Yaşar Kemal” olarak belirlemiş.

Edip Cansever’in Tragedyalar’ını tekrar okumalıyım.

Tuna BAŞAR

Yorum Gönder

0 Yorumlar