Okuma Günlüğü -37-


21 Şubat 2017 – Salı

Artık hayatımızdan tamamen çıktığını düşünebileceğimiz bir iletişim aracı mektup. Bir dönem çok yoğun bir şekilde yazılan ama teknolojinin gelişmesiyle yerini e-maillere, sms’lere veya görüntülü görüşmelere bırakan mektup yazma geleneği bir süre sonra tamamen zihinlerden de silinebilir.
Bizim kuşak, yani 80’li yıllarda doğanlar, bu geçiş döneminde hayatı tanımaya başladı. Bir iletişim aracı olarak mektubun kullanıldığını gördü ve postacı gibi bir kavram hayatımızın içinde yer aldı. Sonrasında mektup üzerine yazılanlar ilgimizi çekti, diyebiliriz. Gerek mektuplaşmalar gerekse de mektup tarzında yazılan eserler… Bir süre de bu şekilde devam ettirdik bu geleneği. Ama artık hayatımızdan çıkma noktasına geldi mektuplar. Şimdi Enis Batur’un Gönderen’ini okurken bir hüzün çöreklendi zihnime. Geçmişte kalmış bir dosta olan özlem gibi bir duygu oluştu içimde. Oysa birkaç yıl önce, yanlış hatırlamıyorsam 2008 yılında, yine bu kitabı okurken bambaşka bir duygu oluşmuş ki içimde, günlüğüme yoğun bir şekilde mektup yazma isteğiyle dolu olduğumu yazdığımı hatırlıyorum. Şimdiyse mazide kalmış hayatımızın bir parçasının getirdiği özlem…


Enis Batur özel ansiklopedisinin ikinci cildini mektup’a ayırmış. Bir iletişim aracı olan mektubu enine boyuna inceleyen yazılar yer alıyor Gönderen’de. Aynı zamanda edebiyatta, resimde, sinemada mektup temasını işleyen örneklere ve sanatçı mektuplarına da göndermeler var kitapta. Bizim kuşağımız açısından geçmişle bağ kurabileceğimiz iyi bir kaynak bu kitap ama bizden sonraki kuşaklar için, hemen hemen hiçbir şey ifade etmeyen bazı konular nedeniyle, okurken zorlanacakları bir kitap aynı zamanda.

Gönderen
Enis Batur
Deneme
239 syf
Remzi Kitabevi
Birinci Baskı: Ekim 1991

Tuna BAŞAR


Yorum Gönder

0 Yorumlar