21
Şubat 2017 – Salı
Artık hayatımızdan tamamen çıktığını
düşünebileceğimiz bir iletişim aracı mektup. Bir dönem çok yoğun bir şekilde
yazılan ama teknolojinin gelişmesiyle yerini e-maillere, sms’lere veya
görüntülü görüşmelere bırakan mektup yazma geleneği bir süre sonra tamamen
zihinlerden de silinebilir.
Bizim kuşak, yani 80’li yıllarda
doğanlar, bu geçiş döneminde hayatı tanımaya başladı. Bir iletişim aracı olarak
mektubun kullanıldığını gördü ve postacı gibi bir kavram hayatımızın içinde yer
aldı. Sonrasında mektup üzerine yazılanlar ilgimizi çekti, diyebiliriz. Gerek mektuplaşmalar
gerekse de mektup tarzında yazılan eserler… Bir süre de bu şekilde devam
ettirdik bu geleneği. Ama artık hayatımızdan çıkma noktasına geldi mektuplar.
Şimdi Enis Batur’un Gönderen’ini okurken bir hüzün
çöreklendi zihnime. Geçmişte kalmış bir dosta olan özlem gibi bir duygu oluştu
içimde. Oysa birkaç yıl önce, yanlış hatırlamıyorsam 2008 yılında, yine bu
kitabı okurken bambaşka bir duygu oluşmuş ki içimde, günlüğüme yoğun bir
şekilde mektup yazma isteğiyle dolu olduğumu yazdığımı hatırlıyorum. Şimdiyse
mazide kalmış hayatımızın bir parçasının getirdiği özlem…
Enis Batur özel ansiklopedisinin ikinci
cildini mektup’a ayırmış. Bir iletişim aracı olan mektubu enine boyuna inceleyen
yazılar yer alıyor Gönderen’de. Aynı zamanda edebiyatta, resimde, sinemada mektup
temasını işleyen örneklere ve sanatçı mektuplarına da göndermeler var kitapta.
Bizim kuşağımız açısından geçmişle bağ kurabileceğimiz iyi bir kaynak bu kitap
ama bizden sonraki kuşaklar için, hemen hemen hiçbir şey ifade etmeyen bazı konular
nedeniyle, okurken zorlanacakları bir kitap aynı zamanda.
Gönderen
Enis
Batur
Deneme
239
syf
Remzi
Kitabevi
Birinci
Baskı: Ekim 1991
Tuna
BAŞAR
0 Yorumlar