Gece XIV


14 Mayıs 2009
Perşembe

Birkaç gündür zihnimi kurcalayan yepyeni bir projeyi elimden kaçırmak üzereyim. İlerde bir kitap haline geleceğini düşündüğüm proje için son gün bugün. Gece beni bu projeye itiyor. Dün gece hiç uyumadım. Bugün de... Ama hâlâ zihnim bu projeye başlamam gerektiğini ve ondan sonra kendimi uykuya teslim etmemi vurguluyor.
1 Temmuz'a kadar önümde 48 gün var. Bir insanla yan yana olacağım son 48 gün... Bu yan yana geçen ya da geçecek olan 48 gün beni bu projeye sürükleyen. 24x2 olacak projenin -ilerde olursa kitabın- adı. 48 günün yarısını günlüklere, yarısını da mektuplara ayırmayı düşünüyorum. Günü gününe yazılan mektuplar ve günlükler...
Günlükler benim hayatımdan kesitler sunarken, mektuplar ise yan yana geçireceğim insanın 48 gün sonraki hayatına ışık tutacak. Yani 24 gün beni, 24 gün onu imleyecek.
24 benim için önemli bir sayı. Yan yana geçireceğim insan için de... Ve tabii ki her yazılan mektuplar, günlükler bir günün 24 saatini yansıtacak. Eş zamanlı olarak hem kendimi hem de onu yazmaya çalışacağım.
Günlükler bir yandan Gece'ye ışık tutarken, mektuplar da Eylül'e Mektuplar projesinin zeminini oluşturacak. Bir yandan da hem Gece'den, hem de Eylül'e Mektuplar'dan farklı olacak. Başlangıcı bilinmeyen ve nedensiz sonlanan 48 günlük zaman diliminin kâğıda bıraktığı leke...
Tarihsiz mektuplar ve günlükler kendi içinde tarih oluşturup takvimin yaprağı gibi günden güne eriyecek. Ve sonunda bir insana teslim edilip, yeni projelere yelken açılacak. Geriye kalan tortu da toplanıp beni bana anlatacak. 24x2 yazılıp teslim edildikten sonra yayım hakkı teslim edilen kişiye saklı kalacak.

Tuna BAŞAR

on4mayıs'09gecesi afyonkarahisar

Yorum Gönder

0 Yorumlar