Not Defteri -29-


8 Mart 2009 Pazar - İzmir

Dünya Emekçi Kadınlar Günü

Quantitatif

Güzel kadınları severim,
İşçi kadınları da severim;
Güzel işçi kadınları
Daha çok severim.

Orhan Veli

• Dünya kadınlar gününde kadını geri plana itmeye çalışan zihniyetin hâkimiyetindeki bir ülkede yaşadığım için değil de buna kadınların da ortam hazırlaması, kendi haklarından vazgeçmek için istekli olmaları nedeniyle üzüntü duyuyorum.
Özellikle kadının giyim kuşamına erkeklerin isteklerinin yön vermesi için çabalayan kadınları anlamakta zorlanıyorum.
Yine de kadın haklarını sonuna kadar savunan kadınların ve erkeklerin -az sayıda da olsa- varlığını görmek beni biraz olsun rahatlatıyor.
Mustafa Kemal’in açtığı yolda çağdaş Türk kadınının “alnı açık” bir şekilde yürüyeceğinden eminim.

Bedri Rahmi’nin “At Üstünde Aşıklar” eseri…


• Nobelli romancımız Orhan Pamuk’un 2006 yılında “The Inheritance of Loss” adlı romanıyla Man Booker Ödülünü kazanan Hintli yazar Kiran Desai ile aşk yaşadığı söyleniyormuş.

• Nasıl oluyor da bu kriz döneminde dünyanın en büyük şirketleri batıyor, Türkiye’de binlerce kişi işsiz kalıyor, ülke ekonomisi her geçen gün daha da büyük bir çöküntüye doğru savruluyor da bakan çocukları her geçen gün zenginleşmeye devam ediyor?
Bu nasıl bir ticari zekâdır böyle?

• Seçimlerdeki tek rakibini, seçimi kazandıktan sonra, ülkenin en önemli bakanlıklarından birine getiren dünyada kaç lider vardır?
Türkiye de bu tür bir demokrasi zaferini çok kısa bir süre içinde yaşar mı acaba?

• Uluslararası Ceza Mahkemesi, Sudan Devlet Başkanı Ömer El Beşir için soykırım suçu işlediği gerekçesiyle tutuklama emri çıkarmış. Şu işe bakın ki Avrupa’nın ve dünyanın en önde gelen ülkelerinin tamamı bu kararı benimsediği halde bir tek Türkiye –ve tabii ki Arap ülkeleri- Sudan devlet başkanını korumaya kalkıyor. Daha önce de terör örgütü Hamas’ı koruduğumuz gibi.
Hem de meclis başkanımız, Sudan devlet başkanının seçimle geldiğini ve bu nedenle diktatör olamayacağını söyleyerek kendince savunma yapıyor.

Bir meclis başkanı nasıl olur da bir devlet başkanının seçimde %99 oy alsa da her istediğini yapamayacağını bilmemezlikten gelmeye çalışır? Meclis başkanına da mı demokrasinin ne demek olduğunu anlatmak gerekiyor.

• Demokrasinin ne demek olduğunu bilmeyenler için kısaca…
100 kişinin olduğu bir yerde 99 kişi aynı şeyi düşünüyor ve sadece 1 kişi diğerlerinden farklı düşünceye sahipse, demokrasi bu 1 kişinin hiç kimseden korkmadan düşüncesini dile getirmesi anlamına gelir. 99 kişi, o 1 kişinin düşüncesini dile getirmesini güvence altına almalıdır. Yoksa demokrasiden bahsedilemez.

Cumhuriyet ise bir yönetim şeklidir. Halk demokrasinin verdiği düşünceyi özgürce ifade etme hakkını, kendini yönetecek kişileri seçmek için, oy yoluyla, kullanır. En çok oy alan kişi ya da parti o toplumu yönetme hakkına sahip olur.
Ne yazık ki bizim ülkemizde bu iki kavram sürekli olarak karıştırılıyor.

• Başbakan Tunceli Valisini savunmuş ve “valilerimiz işlerini yapıyor. Valimi Baykal’a yedirmem!” demiş. Ne zamandan beri valiler AKP genel başkanının valisi oldu ve ne zamandan beri valinin görevi siyasi bir partinin adamı gibi davranmak?

Bir şeye dikkat etmekte fayda var. Mitinglerde konuşma yapan Tayyip Erdoğan, orda başbakan olarak değil AKP genel başkanı olarak konuşuyor. Çünkü ordaki amaç bir partiye oy kazandırmak. Başbakanın görevleri arasında böyle bir şey yok!

Tuna Kiremitçi’den öneriler:
- Volkan Konak’ın son albümü “Mimoza
- Elif Şafak’ın yeni romanı “Aşk
- Eskişehir’de Porsuk kıyısında yürümek
- Sözcükler dergisi
- Türkmax’deki “Bir Kadın, Bir Erkek

• UNESCO’nun yayınladığı rapora göre Anadolu toprakları üzerinde konuşulan ve her an yok olma riski taşıyan dillerden bazıları: Lazca, Çeçence, Hemşince (Ermeniceden farklılaşmış), Adigece (Çerkesce), Dağıstanca, Gagavuzca, Kabarteyce (Adigece’nin alt grubu), Süryanice, Zazaca, Osetce…

• Haber Türk gazetesindeki Yaşar Kemal-Ara Güler röportajı

Schumann

• Ressam Aliye Berger

• Kadınlar günü nedeniyle –ailem dışında- teşekkür etmek istediğim kadınlar: Zübeyde Hanım, Fikriye (Atatürk’e olan aşkı nedeniyle intihar eden ve aşkın kutsallaşmasına katkı yapan kadın), Sezen Aksu, Ayfer Tunç, Nilgün Marmara, Sevim Burak, Tezer Özlü, Behice Boran, Türkan Saylan, Leyla Gencer, Afife Jale

• Doğuş yayın grubu “NTV Tarih” dergisinden sonra şimdi de “NTV Bilim” dergisini yayınlamaya başlamış. Her çıkan yeni dergi heyecanlandırır beni. Her kapanan derginin içimde bıraktığı derin sızı ölçüsünde…

• Londra Sotheby’s’in Türk müzayedesinde Taner Ceylan’ın “Boksör” adlı tablosu 175 bin liraya satılmış.

• Sfenks

Shakespeare’in “Macbeth”i

Demi Moore ve Patrick Swayze’nin başrollerini oynadığı “Hayalet (Ghost)” filmi, tiyatro sahnesine taşınıyormuş. Oyun Londra’da West End’de sahnelenecekmiş.

• 28. Uluslararası İstanbul Film Festivalinin yarışma bölümüne Tomris Giritlioğlu’nun “Güz Sancısı” ve Tolga Örnek’in “Devrim Arabaları” isimli filmleri alınmamış.
Bu sinemamızın hangi noktaya geldiğinin de en güzel örneği. Eskiden festivallerde yarışacak film bulamazdık, şimdi filmlerin fazlalığından bazı filmleri yarışma dışı bırakıyoruz. Son dönemde yapılan filmler, filmlerdeki kalite, bunun sonucunda da yeni yeni film festivallerinin yapılması Türk sineması açısından çok önemli bir gelişme.

• Sabah’ın Pazar ekindeki Vedat Türkali röportajı…

• Okuduklarım

- Vatan, Hürriyet, Sabah, Taraf ve Haber Türk gazeteleri
- Oğuz Atay’ın “Tutunamayanlar” adlı romanı
- Şükran KurdakulNice Kaygılardan Sonra
- Can YücelRengâhenk
- Hıncal Uluç’un “Kapıyı Anahtarla Açmak” kitabı

• İzlediklerim

- Star TV Ana Haber Bülteni
- Haber Türk TV’de yayınlanan “Burası Hafta Sonu”
- ATV’de yayınlanan “Yaşamdan Dakikalar”
- Star TV’de yayınlanan “Her Açıdan”

Tuna BAŞAR

Yorum Gönder

0 Yorumlar