hiç yaşanmamış bir
hayale
bir odaya kapattım kendimi
günlerdir rammstein dinleyip, küçük
İskender okuyorum
selçuk altun romanlarındaki burjuva
bunalımı yaşamaya çalışıyorum
beynim kafatasıma sürtüyor
her geçen gün baş ağrılarım şiddetleniyor
ve kabuslarımı uykular bölüyor
ve ben her kabusta yüzsüz bir kadın
görüyorum
yavaş yavaş yanıma yaklaşarak, büyük bir
şiddetle bağırıyor:
sulh!... sulh!... sulh!...
ısrarla hayattan kaçıyorum
bir koku peşimi bırakmıyor
arkamı dönüyorum ve bir kıza aşık olmak
için kendimi zorluyorum
kız sen kokuyor ama bilincim onu senin
yerine koyamıyor
kabuslarımı uykular bölüyor
ve ben her sabah hayatı bir zil sesiyle
erteliyorum
rammstein dinleyip, küçük İskender
okuyorum
selçuk altun romanlarındaki burjuva
bunalımı yaşamaya çalışıyorum
ve gözlerimden akan siyah kanı
temizliyorum
belki de seni sevmekti en büyük
fazlalığım
ben senin bana acı çektirebilme
ihtimalini seviyordum mutlu zamanlarımda
şimdi sensiz acı çekerken sana olan
aşkım artıyor
ve kabuslarımda beliren yüzsüz kadının
yüzünde senin yüzün beliriyor
ama ısrarla bağırmaya devam ediyor:
sulh!... sulh!... sulh!...
şimdi
barışma zamanı olmalı
küs olduğum dünyayla…
Tuna
Başar
/
onsekizekimikibinaltı sıfırbiryirmialtı
Afyonkarahisar
/
2 Yorumlar
tuna okuduğum ilk şiirin. bu şiir yakın tarihte üç arkadasın bir tesadüf sonucubiraraya gelip sevgi ve aşka sarılmış düşüncelerini unutmak için bedenlerine alkol yükleyip yollarda bağırdığı birgeceyi hatrlatı bana. ne söylemek istediğimi anladığını biliyorum...yazmaya devamet kalem yakşyor yakışıklı yüreğine
YanıtlaSilalkolun kötü bir şey olduğu kesin ama arada bir güzellikler de oluyor sanırım
YanıtlaSil