21 Kasım 2016
Pazartesi
Yine bir taşınma, yer değiştirme
sürecinin arifesinde kütüphanemi toparlayıp birkaç günlüğüne kitaplarımdan uzak
kaldığım bir dönemi yaşıyorum. Nedenini tam olarak çözemediğim bir şekilde
sadece iki kitap kalmış koca kütüphaneden elimde. Biri Tahsin Yücel’in öykülerinden oluşan Haney Yaşamalı, diğeri ise Enis
Batur İçin Otuz Kuş Bakışı… Her iki kitabı da daha önce okumuştum ama
üzerlerine detaylı yazı yazmamıştım. Kütüphaneme kavuşana kadar bu iki kitabın
bana yetmesi mümkün değil. Ama bu süreçte bu iki kitabın üzerine detaylı bir
şekilde eğilip yazı yazabileceğimi düşünüyorum. Yine de içimdeki durdurulamaz
kitap açlığını giderebilmek için bugün kendimi bulduğum ilk kitapevine attığımı
da belirtmem lazım. Milan Kundera’nın
Bir Buluşma, Thomas Mann’in Değişen
Kafalar, Turgut Uyar’ın Dünyanın En Güzel Arabistanı ve Tomris Uyar’ın Gecegezen Kızlar adlı kitapları ve Artam adlı dergi birkaç günlüğüne bana eşlik etmesi için
seçtiklerim. En azından kütüphaneme tekrar kavuşacağım güne kadar kitap
açlığımı bunlar sayesinde biraz olsun dindirebileceğimi düşünüyorum. Bu tür
süreçlerin en iyi tarafı elimde bulunan az sayıdaki kitaba ve dergiye çok ender
bulanan şeylermiş gibi oldukça özenli bir şekilde yaklaşmak, bu kitaplar ve
dergiler üzerine çok daha doyurucu yazılar yazabilmek… Ve tabii ki bu sürecin
en önemli etkisi de, şu an bile derinden hissettiğim gibi, kütüphanemin,
kitaplarımın değerini bir kere daha anlamak olacak.
yirmi1kasım’16gecesi
edirne
0 Yorumlar