2
Mart /
Renkli bir Eskişehir yolculuğu…
Günün sonunda büyük bir karanlık
çöreklendi üzerime.
5
Mart /
S.’nin okumam için verdiği Elif Şafak’ın “Siyah Süt” isimli kitabını bitirdim.
Niçin okudum bu kitabı diye kendi
kendime soruyorum. Bana ne kattı bu kitap?
Tek ilgimi çeken S.’nin kitabın ilk
sayfasına yazdığı şu cümleydi: “saniyeler
gözümde bir can ve her saniye bir can kaybediyorum”
Sadece bu cümle nedeniyle kitabı,
bitirene kadar, elimden bırakamadım.
8
Mart /
Dünya
Emekçi Kadınlar Günü…
G. ve arkadaşlarının Kadınlar Günü için
yazıp oynadıkları “El ele” isimli
oyunu seyrettim.
Uzun zaman olmuş tiyatroya gitmeyeli.
Amatör bir oyun da olsa çok keyif aldım.
“Olasılıksızlık”
başlıklı bir şiirsel karalamam vardı. İlk yazdığım şekliyle bir köşede duruyor
olmalı. Ne diyordu; aşk bir
olasılıksızlık hesabıymış, çok geç fark ettim.
Sanırım artık tamamlayabilirim bu şiiri.
9
Mart /
Bütün gün Attilâ İlhan şiirleri okudum durdum. Özellikle “Üçüncü Şahsın Şiiri” ve bu şiirin
yarattığı karşılıksız aşk düşüncesi beni rahat bırakmadı.
Bir ara “Karşılıksız Aşk Üzerine Çeşitlemeler” başlıklı bir deneme
yazmıştım. Ona son halini verip yayınlama vakti gelmiş olmalı.
R.’nin bir sözü de aklımdan çıkmadı hiç:
“Acaba Attilâ İlhan’a bu şiirleri
yazdıran kişiler, bu şiirlerin yazılmış olmasından ve bu kadar kişiyi böyle
derinden etkilemiş olmasından memnun muydular?”
acaba??
12
Mart /
Bir çikolatanın nelere sebep
olabileceğini çok iyi biliyorum. Bir çikolata tanesinin üzerinden bir melek
hayatıma girerken, onun farkına varmadan yıllar geçirebileceğimi ve çok sonra
hiç ummadığım bir zamanda o meleğin hayatıma kattığı güzellikleri görünce neler
kaçırmış olduğumun pişmanlığını yaşayacağımı asla tahmin etmezdim. Ama
oluyormuş, hiçbir zaman ummadığımız güzellikler de başımıza geliyormuş. Ne
mutlu ki bana böylesi bir mutluluğu yaşadım.
14
Mart /
Tıp
Bayramı…
AKÜ Tıp Fakültesi I. Öğrenci sempozyumu
sonucunda bizim hazırladığımız postere Başhekimlik Özel Ödülü’nü verdiler.
Ödülümüz de biri dolma, biri de tükenmez olmak üzere iki kalem oldu.
Diğerlerini bilmem de bana verilecek en güzel hediyelerden biri bu olsa gerek?
Ne zaman birilerine kalem hediye etme
fikri gözümde canlansa, aklıma hemen “Akıl
Oyunları” filmi gelir. Yıllar sonra eğitim verdiği fakülteye şizofren
olduğunu kabul ederek gelen John Nash’in
oturduğu masaya tüm öğretim üyelerinin kalem bırakması…
kalem saygıyı,
kalem karşındaki kişinin başarısını
kabul etmeyi de temsil ediyor.
15
Mart /
Sigarasız 21. gün…
Bir alışkanlıktan vazgeçmek ya da bir
alışkanlık edinmek için en az 21 gün gerekir derler. Acaba artık sigarayı
bıraktığımı söyleyebilir miyim?
Güven
Turan’ın
aforizma kitabı “Bakır Çalığı”nı
sonunda okuyabildim. Ne diyor Güven Turan: “Acı
çekmekten mutlu olmalıyız. Bu, yaşıyoruz anlamına gelir çünkü.”
19
Mart /
Kum
Dergisi’nden
Suna Dündar mail gönderdi. “Öleyazılan Aşk” başlıklı şiirimi yayınlayacaklarmış.
Daha önce de bir yazımı yayınlamışlardı.
Evrensel
Kültür
yazdığım şiirleri beğenmemiş ve benden toplumcu şiirler yazmamı istemişti.
Yoğun olarak Nâzım Hikmet, Ahmed Arif, Şükran Kurdakul, Enver Gökçe,
Ataol Behramoğlu, Sennur Sezer, Gülsüm Cengiz, Şükrü Erbaş
okuması sonrasında yazdığım “Çaresiz Şiir”i
Evrensel Kültür’e gönderdim.
24
Mart /
Bir daha hiç kimseye “Canım benim!” demeyeceğim.
25
Mart /
Enis
Batur’un
“Gönderen: Enis Batur” isimli
kitabını bitirdim.
Niyeyse birilerine mektup yazmak geldi
içimden. Ya da kartpostal atmak. Maillere cevap vermek heyecanlandırmıyor beni.
Keşke evime mektuplar gelse ve ben de büyük bir heyecanla cevaplasam.
Geçen sene “İlter Su’ya Mektuplar” diye bir projem vardı. Acaba o projeyi
tekrar gündeme mi alsam?
26
Mart /
Yıllar önceki bir otobüs yolculuğu…
Özel tarihleri bir türlü unutamıyorum.
Bir ara hayatıma giren ve bana güzel anlar yaşatan bir kişinin hayatımdan
çıkmasından sonra, onunla ilgili olan her şeyi unuttuğumu düşünmüştüm ve şöyle
bir not yazmıştım: Bana en unutulmaz mutlulukları yaşatan kişileri unutmanın
verdiği mutluluğu yaşıyorum.
Ama ne yazık ki kısa bir süre sonra
benim için bir zamanlar özel olan günleri de unutmamış olduğumu gördüm. Şu
günlerde başka bir kişinin anlam kattığı tarihleri yaşarken, hâlâ yıllar önceki
bir otobüs yolculuğunu hatırlamış olmak ilginç.
28
Mart /
Renkli bir İzmir yolculuğu…
Hayat
Notları -X-
tamamlandı. Daha önce Hayat Notları -VIII- ve -IX-‘u yayınlayan Taflan Dergisi’ne bunu da göndermeliyim.
30
Mart /
“Birazcık
bilseydin ne kadar çok sevdiğimi dostumu, asla bırakmazdın dostunu!”
Bu sözü bana söyleyen kişi, şimdi beni
bırakıp gidiyor...
Tuna
BAŞAR
/martikibinsekiz
afyonkarahisar-izmir-eskişehir/
Ayın
Kitapları
- Enis
Batur “Gönderen: Enis Batur”
Deneme Remzi Kitabevi Ekim 1991 240 syf
- Güven
Turan “Bakır Çalığı” Deneme YKY
Ağustos 2006 96 syf
- Attilâ
İlhan “Yağmur Kaçağı” Şiir İş
Bankası Kültür Yay. Ekim 2005 92 syf
- Oğuz
Atay “Korkuyu Beklerken” Öykü
İletişim Mart 2004 202 syf
- Franz
Kafka “Aforizmalar” Deneme Bordo
Siyah Yay. 2005 100 syf
- Ferit
Edgü “Tüm Ders Notları” Deneme
YKY 2003 217 syf
- küçük
İskender “Bir Daha Bana Benzeme Angel”
Şiir Varlık Yay. 2004 72 syf
- Betül
Yazıcı “İçimde Kirli Kuşlar” Şiir
Etki/Dize Yay. Ocak 2008 72 syf
- Sevim
Burak “Mach 1’dan Mektuplar”
Anı/Mektup Om Yay. 2004 280 syf
- Ece
Ayhan “Aynalı Denemeler” Deneme
YKY Nisan 2001 100 syf
1 Yorumlar
Ne güzel bir blogmuş bu. Derhal benimkini de seninki gibi bir günlük haline getireceğim...Blog adresini duyarlılardan aldım;)(gizli üye bendeniz)
YanıtlaSil