Hayat Notları -III-

21

Hayat: Gerçeklerle hayallerin oluşturduğu karmaşa.

Bu nedenle hayatı en iyi yaşayanlar yazarlardır.

Kendi kurdukları hayal dünyasını gerçekle bütünleştiriyorlar ve hayal-gerçek sentezini yaşıyorlar.

22

Bir de şizofrenler...

Onlar da gerçekle hayali birbirine karıştırıp, gerçek gibi yaşıyorlar.

Oysa normal insanlar, gerçeğin ve hayalin fakındalar.

Hiçbir zaman gerçek ile hayal, onlar için bir arada bulunmuyor.

23

Yazarların ve şizofrenlerin, normal insanlardan en büyük farkı bu: hayatı en iyi onlar yaşıyor.

24

Gerçeklerle hayalleri birbirine, ancak rüyalarda karıştırıyoruz.

Bu nedenle de kafamı yastığa koyup, hayatı yaşamaya başlamak, bana büyük keyif veriyor.

25

Uyuşturucu maddeler de hayalle gerçeği birbirine karıştırmaya neden oluyor.

İnsanlar hayatı tam anlamıyla yaşayabilmek için mi, uyuşturucu kullanıyor yoksa?

Yine de ben uyuşturucu yerine uyumayı tercih ederim.

26

Bazen bu dünyadaki yaşamın, tanrının bir rüyası olduğunu düşünürüm.

Tanrı bir gün uyanacak ve bu saçma rüya bitecek.

İşte o zaman gerçek başlayacak.

Peki, tanrı bir daha gerçekle hayali birbirine karıştırmayacak mı?

27

Ne zaman bir rüyamın gerçek olmasını istesem,

hep gerçekleşenler kabuslarım oluyor.

28

Benim gibi rüyalara aşırı önem verdiği için David Lynch'e hayranım.

Keşke, David Lynch'in filmlerindeki gibi bir rüya görebilsem.

29

Haşmet Babaoğlu'nun imrenerek baktığım kitabının adı:

Rüyalarını Ver Bana.

30

İnsanların yaşamlarını devam ettirmelerinin nedeni, hâlâ hayal kurabilmeleridir.

Hayal kuramayan insan, yaşarken ölmüş demektir.

Tuna Başar