Sulh


Ö.Ş'ye ya da
                       hiç yaşanmamış bir hayale

bir odaya kapattım kendimi
günlerdir rammstein dinleyip, küçük İskender okuyorum
selçuk altun romanlarındaki burjuva bunalımı yaşamaya çalışıyorum

beynim kafatasıma sürtüyor
her geçen gün baş ağrılarım şiddetleniyor
ve kabuslarımı uykular bölüyor
ve ben her kabusta yüzsüz bir kadın görüyorum
yavaş yavaş yanıma yaklaşarak, büyük bir şiddetle bağırıyor:
sulh!... sulh!... sulh!...

ısrarla hayattan kaçıyorum
bir koku peşimi bırakmıyor
arkamı dönüyorum ve bir kıza aşık olmak için kendimi zorluyorum
kız sen kokuyor ama bilincim onu senin yerine koyamıyor
kabuslarımı uykular bölüyor
ve ben her sabah hayatı bir zil sesiyle erteliyorum
rammstein dinleyip, küçük İskender okuyorum
selçuk altun romanlarındaki burjuva bunalımı yaşamaya çalışıyorum
ve gözlerimden akan siyah kanı temizliyorum

belki de seni sevmekti en büyük fazlalığım
ben senin bana acı çektirebilme ihtimalini seviyordum mutlu zamanlarımda
şimdi sensiz acı çekerken sana olan aşkım artıyor
ve kabuslarımda beliren yüzsüz kadının yüzünde senin yüzün beliriyor
ama ısrarla bağırmaya devam ediyor:
sulh!... sulh!... sulh!...

şimdi
barışma zamanı olmalı
küs olduğum dünyayla…

Tuna Başar

/ onsekizekimikibinaltı sıfırbiryirmialtı
Afyonkarahisar /

Not: Bu şiirsel karalama "Lacivert Sanat E-Dergi"nin Kasım 2006 tarihli 5. sayısında yayınlanmıştır.

Yorum Gönder

2 Yorumlar

  1. tuna okuduğum ilk şiirin. bu şiir yakın tarihte üç arkadasın bir tesadüf sonucubiraraya gelip sevgi ve aşka sarılmış düşüncelerini unutmak için bedenlerine alkol yükleyip yollarda bağırdığı birgeceyi hatrlatı bana. ne söylemek istediğimi anladığını biliyorum...yazmaya devamet kalem yakşyor yakışıklı yüreğine

    YanıtlaSil
  2. alkolun kötü bir şey olduğu kesin ama arada bir güzellikler de oluyor sanırım

    YanıtlaSil