Cumartesi
İlkay Akkaya’nın sesiyle geçirdim tüm geceyi. Yıllar önce bir
arkadaşımın önerisiyle hayatıma girmişti bu ses. Önce Gidemem, Bir Şehri Özlemek,
Ah Sensiz, Ayrılık Şarkısı, Lele, İzmir Ağlıyor şarkılarıyla hayranlığımı
kazanmıştı. Sonrasında söylediği tüm şarkıları dinledim ve sesinin büyüsüne
kapıldım. Biri Afyonkarahisar’da biri de Tatvan’da olmak üzere iki kere de
canlı dinleme şansına ulaştım. Ne zaman kendimi yalnız hissetsem veya ne zaman
hüzünlensem hemen onun sesine sığınır oldum. Genelde ayrılık durumlarında daha
da artar etkileyiciliği. Dostlarımdan, sevdiğimden, ailemden, yaşadığım bir
şehirden ayrıldığımda hemen dilime bir İlkay şarkısı dolanır. Kendi kendime
mırıldanıp dururum şarkılarını saatlerce.
Şimdi yine bir ayrılık dönemindeyim.
Bu sefer giden ben değilim, en yakın arkadaşlarımdan biri. Nerdeyse iki yıldır
aynı evi paylaştığım meslektaşım… Bu küçücük yerde onunla birçok şeyi
paylaşmıştık. Kimi zaman dertleşmiştik, kimi zaman sıkıntılara birlikte göğüs
germiştik. Kimi zaman kahkahalarla gülmüştük bir olay karşısında, kimi zaman da
yaşananlara beraber sert tepkiler vermiştik. Kimi zaman şiddetli
tartışmalarımız olmuştu, kimi zaman da aynı düşüncede birleşip birbirimizi
desteklemiştik. Birbirimize alışmıştık kısaca. Şimdi böyle bir arkadaşı yolcu
etmenin arifesinde bir hüzün çöreklendi ruhuma. Sanki burada tek başıma
kalmışım hissine kapılıverdim birden. Ne diyor İlkay, Acının Rengi’nde:
Gitmeler bir tek bizi eksiltir
Ve inancı
Güzellik hiç durmadan
uzaklaşır
Gökyüzü kararır
…
Sonra reyhan rengi bir
acı kalır
Dostluklardan
sevgilerden geriye
Yalnızlık kalır
Tuna BAŞAR
on6haziran’12gecesi
0 Yorumlar