Pazar
Bir süredir eski yazdığım günlükleri
yayınlıyordum. Ama artık eski yazdıklarımı bir kenara bırakıp günü gününe
yaşadıklarımı, yazdıklarımı paylaşmam gerektiğini fark ettim. Bu sayede zamanı
daha verimli kullanırken, günden kalanları da daha iyi bir şekilde belirlemiş
olacağım. Uzunca bir süredir hep içimde ukdeler kalıyor. Yapmak istediklerim,
yazmak istediklerim hep birikiyor. Bir türlü istediğim şekilde zamanı
kullanamıyorum. Hem yazmak için, hem de planladıklarımı hayata geçirebilmek
için…
Aslında bir süredir istediğime yakın bir
okuma hızına ulaşmış sayılırım. Ama yazma konusunda bir türlü istediğim hıza
yaklaşamıyorum. Tabii bir yandan da diğer sanat dallarına yeterince vakit
ayıramadığımın üzülerek farkına varıyorum. Hâlâ dünya resminin en önemli
örneklerini seçemedim. Hâlâ sinema tarihinin en önemli filmlerini
belirleyemedim. Hâlâ yeterince müziğe odaklanamıyorum. Her zaman bu vakit
darlığı yakama yapışıp kalacak sanırım. Belki de bu ritme alışmam gerekiyor.
Beklentilerim çok fazla olsa da, en azından okuma konusunda, şu anki hızım fena
sayılmaz. Olabildiğince okumalıyım ve yazabildiğim kadar da yazmalıyım. Zamanı
hep daha iyi kullanabilmek için de çabalamaya devam etmeliyim. Gece beni hem
yazmaya hem de okumaya çekiyor. Bakalım bundan sonrası neler getirip neler
götürecek.
on6mart’14gecesi
edirne
Tuna
BAŞAR
0 Yorumlar