Çarşamba
Son günlerde Enis Batur ve Selçuk Altun
okumalarına ağırlık verdim. Enis Batur’un deneme kitaplarını ardarda okuyorum. Ölesiye Sanat’la başlamıştım okumaya. Smokinli Berduş, Kırkpâre ve şimdi de Aciz Çağ, faltaşları. Selçuk Altun’un da
Kitap İçin 3 adlı kitabını okurken
yeni romanı “Sol Omzuna Güneşi Asmadan
Gelme” çıkınca hemen bu kitabı da okudum ve bir başka Selçuk Altun romanı “Senelerce Senelerce Evveldi” beni
kendine çekti. Sanırım “Bir Sen Yakınsın
Uzakta Kalınca”yı da okuyacağım birkaç gün içinde. Bir yandan da yeniden Cemal Süreya şiirlerine dönüş
yapıyorum. Arka arkaya iki yeni Cemal Süreya şiir kitabı okur karşısına çıkarıldı
YKY tarafından. İlk şiir kitabı Üvercinka
yeniden basıldı Sevda Sözleri’nden
ayrı olarak. Bir de şairin eşi Elif
Sorgun tarafından seçilen şiirlerden oluşan Bir Kırlangıcın Daha Var yayınlandı. Sanırım bu iki kitap
sonrasında Sevda Sözleri’ni de tekrar
okuyacağım.
Bu kitapları ve şiirleri okurken aklıma
önemli bir soru işareti de takılmadı değil: yazarlar, şairler eserlerini
üretirken başka yazarlardan ne şekilde etkileniyorlar? Özellikle Cemal Süreya’nın Üstü Kalsın şiiri bana bu soruyu sordurdu. Çünkü son zamanlarda
üzerinde yoğunlaştığım diğer bir şair olan Behçet
Necatigil’in Kapalı Çarşı adlı
kitabında yer alan Lâdes adlı şiire
bir çağrışım yaratıyor Üstü Kalsın bende. Elbette ki birebir aynılık söz konusu
değil fakat Cemal Süreya’nın bu şiirden etkilenmiş olabileceğini düşünüyorum.
Bir de Enis Batur’un Aciz Çağ, faltaşları adlı kitabındaki Candan Günce başlıklı denemesinde geçen
Çaprazlama Günlük fikri beni Ayfer Tunç’un
Suzan Defter öyküsüne götürdü. Ayfer
Tunç, Suzan Defteri yazmadan önce Enis Batur’un bu fikriyle karşılaşmış
olabilir mi?
Tabii ki bunlar sadece birer soru. Ama
beni asıl ilgilendiren yazarların, şairlerin yazma sürecinde nelerden
etkilendikleri. Neler sayesinde yeni fikirlere yöneldikleri. Nelerin
zihinlerinde ışık çakmasına sebebiyet verdiği. Keşke bir fırsat olsa da
yazarların, şairlerin etkilenme durumlarını daha yakından gözlemleyebilsek.
Aslında bir de hiç farkına varılmayan
etkileşimler söz konusu yazan kişiler için. Bir ara karşısına çıkıp da
dikkatini pek çekmeyen, ama bilinçaltının derinliklerine atılmış olan fikir
zerrecikleri günün birinde yazma sürecine direkt etki ediyor. Kendi yazma
sürecimi bu düşünce çerçevesinde gözden geçirmeliyim. Beni nelerin
etkilediğini, nelerin yazmaya yönlendirdiğini, yazdıklarımda kimlerin ne gibi
etkileri olduğunu araştırmalıyım.
on9mart’14gecesi
edirne
Tuna
BAŞAR
0 Yorumlar