3
Ocak 2017
Salı
Farklı türlerde önemli eserler ortaya koyan
yazarları yakından takip etmeyi seviyorum. Sadece şair, romancı, öykücü gibi
sıfatları tek başına taşımayıp tüm yazarlık sıfatlarına talip olan yazarların
yazma prensiplerine karşı büyük bir hayranlık besliyorum. Bu tarz yazarların
başında da Enis Batur geliyor benim
için. Edebiyatın, öykü hariç, hemen hemen her türünde eserler vermiş ve bazı
eserleri iki farklı türün özelliklerini bir arada taşıyan yenilikçi bir
anlayışa sahip eserlerdir. Bu durum onu takip eden okurları için yepyeni bir
bakış açısı yaratıyor ve bir yazar olarak onu kendi yazı serüvenini her geçen
gün yenilemeyi başaran bir yazar konumuna getiriyor. Son günlerde okuduğum
farklı kitapları nedeniyle Murathan
Mungan da bu kategoriye giriyor. Öykü, deneme, şiir türlerinde çok önemli
eserler yayınlamış önemli bir yazar. Hem şiirlerini, hem öykülerini hem de
denemelerini okurken büyük keyif alıyorum. Ferit
Edgü, Attilâ İlhan, Selim İleri, Tahsin Yücel gibi yazarları da bu kategoride sayabiliriz. Tabii
burda benim için en önemli kriter birden fazla türde eser vermiş olmak değil,
birden fazla türde önemli eserler vermiş olmak. Yoksa birçok yazar farklı
türlerde de yazıyor. Tek bir tür üzerinde yoğunlaşan, ömrünü tek bir türe
adayan ya da yazdıklarının önemli bir bölümü tek bir türe ait olan çok önemli
yazarları da takip etmekten, yazdıklarını okumaktan da büyük keyif alıyorum. Yazı
serüvenini tamamını şiirle şekillendirmiş Fazıl
Hüsnü Dağlarca mesela, sadece roman yazan İhsan Oktay Anar ya da yazdıklarının büyük bir çoğunluğu öykü olan Sait Faik Abasıyanık gibi… Örnekleri
her iki durum için de çoğaltmak mümkün. Bu iki durum, yani edebiyatın farklı
türlerinden önemli eserler veren yazarlar ve yazdıklarının çoğu tek bir türe
ait olan yazarlar ayrımı iyi yazar olmanın değerlendirme kriteri değil tabii
ki. Sadece bir okur olarak ben farklı türlerde eserler veren yazarları takip
etmeyi seviyorum ve bu tür yazarlarla karşılaşınca da heyecan duyuyorum. “Acaba
bu sefer ne yazdı?” düşüncesi ağır basan yazarların daha bir heyecanla
kitaplarının yayınlanmasını bekliyorum. Yoksa ömrü boyunca sadece bir eser
verip çok önemli yazar olduğunu düşündüğüm yazarlar da var. İyi yazar olmanın
kriteri ne çok eser vermiş olmaktır, ne de farklı türlerde yazmaktır. İyi yazar
olmanın bana göre en önemli kriteri bugüne kadar söylenmemiş olanı okurların
ruhuna hitap edecek şekilde söylemeyi başarabilmektir.
3ocak’17gecesi
Tuna
BAŞAR
1 Yorumlar
Edebiyat ağacının çeşitli dalları ya da her dalında eser vermiş yazarları beğenmemek elde mi? Andıklarınızın hepsi de gerçek yazarlar, öykücüler, edebiyatçılar.
YanıtlaSilSon cümlede anlatılanı başarabilmek, o yolun hakkını vermek demek...