Karanlığın içinden çıkan şekilsiz yaratıklar beni korkutuyor, üstüme üstüme gelip bana tehditler savuruyorlar.
Kaçmak istiyorum, fakat hangi yöne
gideceğimi şaşırıyorum.
Bağırıp, yardım çağırmak istiyorum.
Sesimin çıkmadığını fark ediyorum. Sessiz bir çığlık atıyorum. Bunu sadece ben
duyuyorum.
Bütün şekilsiz yaratıkların üstüme
geldiğini görüyorum. Onlar üstüme geldikçe enerjilerinin benim vücudumda
toplandığını hissediyorum.
Teker teker vücuduma giriyorlar ve artan
basınç yüzünden patlıyorum.
Aniden gözlerimi açıyorum.
Bu kadar enerjinin vücudumda
toplanmasına ve bunun kalp hızımı arttırmamasına şaşırıyorum.
…
Karanlık rüyaların gizemi hep ilgimi
çekmiştir. Bilinçaltıma bu gizemin nereden yerleştiğini düşünürüm. Hangi olay
beni böyle gizemli bir rüya görmeye itti?
Bilinçaltı sonsuz kapasiteli bir
alandır. İnsanın hayatta yaşadığı her şey bilinçaltına kaydedilir. Birçoğumuz
bunu fark etmese de bilinçaltına kaydedilen şeyler bir gün, gün ışığına çıkar.
Ufak bir anımsatma sonucunda,
bilinçaltındaki görüntü canlanır.
Bunu genellikle rüyalarda yaşarız. Ne
zaman, nerde kaydedildiğini hatırlamadığımız bir şey, rüyalarda farklı
şekillere bürünerek karşımıza çıkar.
Bunu, bana en iyi anlatanlardan biri
yönetmen David Lynch'tir.
Bilinçaltına yerleşen şeylerin rüyalara yansımasını anlatır. Ama bu rüyalar,
hep olumsuzun olumlu yansımasıdır. Güçsüz, yeteneksiz, başarısız insanlar
hayallerindeki kimliklere rüyalarında kavuşurlar. Bu nedenle Lynch'i seviyorum
ve her gece Lynchvari bir rüya görebilmek için uyuyorum.
Bilinçaltına yerleşen şeyler sadece
rüyalarda karşımıza çıkmıyor. Bazen bir ses, bazen bir görüntü, bazen de bir
koku, bizi alıp başka diyarlara götürür. Bilinçaltına yerleşmiş olan, fakat
farkına varmadığımız bir ses, bir koku, bir görüntü, bizi, bunların
kaydedildiği zamana götürür. O zamanki ruh halimizi tekrar yaşarız, çok kısa
süreli de olsa. Bu nedenle seslere, özellikle de müziğe önem veririm.
Görüntüler ve kokular da çok önemlidir, benim için. Daha da önemlisi;
bilinçaltıma kaydedileceğini bildiğim için ve bir gün, hiç ummadığım bir
zamanda karşıma çıkıp, bana yarar sağlayacağını düşündüğüm için ne bulursam
okurum.
Şu an okuduğunuz bu yazının da
bilinçaltınıza yerleştiğini unutmayın. Bir gün karşınıza çıkar mı, bilmiyorum
ama bu yazının şu an ruh halinize etki ettiğini çok iyi biliyorum.
Bazılarınız böyle saçma bir yazıyı okuma
zahmetine girdiği için kendi kendine kızıyordur. Bazılarınız yazının etkisiyle
bilinçaltına yerleşmiş ve bu yazıyı okurken gün ışığına çıkanlarla farklı
diyarlara uzanmışlar ve yazının sonunu merakla bekliyorlardır.
Bir şekilde bu yazı ruh halinize etki
ediyor. Tabii bu yazıyı yazdığım için benim de ruh halim etkileniyor.
Ruh halimi etkileyerek ya da etkilemeyerek
bilinçaltıma yerleşen şeylerin gün ışığına çıkma biçimi her zaman ilgimi
çekmiştir. Özellikle rüyaların benim için ayrı bir önemi vardır. Çünkü
rüyalarım sayesinde kendimi ve bana etki edenleri daha iyi anlarım.
Bu nedenle her gece rüya görebilmek için
uyurum.
Bir de rüyalar dışında, beni etkileyen
şeylerin neler olduğunu öğrenmek için bir gün hipnotize olmak ve bir kamera
karşısında hayatımı anlatmak isterim.
Bundan daha iyi kendini tanıma yöntemi
olabilir mi?
Tuna
BAŞAR
/yirmiikiekimikibinbeş
sifirüçotuz
3 Yorumlar
Merhaba,
YanıtlaSilBir pazar günü öğleden sonra oturdum bilgisayarın başına sizin İzmir gözüyle yazdığınız Hayat notlarını okumaya başladım.
Rüya görmek için uykuya dalmanız, kimi zaman gelecekten yana umutsuz olmanız tam o anda Dostoyevskin' in "Suçtur umutsuzluğa kapılmak." sözü ile umudun tekrar geri dönüşünü okumak çok güzel.
Birde Nazım Hikmete olan sevginiz Nazım Hikmeti seven biri olarak beni de oldukça mutlu etti.
Sonra kitap okumanın güzelliğiyle devam etmişsiniz. Eminim iyi bir okuyucu olarak sevgili Mehmet Uzun'un kitaplarını okumuşsunuzdur. Yazılarınızı okurken merak ettiğim bu soru aklıma geldi.
Biliyorsunuzdur o şimdi çok hasta ve Diyarbakırda tekrar hayat bulmayı bekliyor.
Sevgilerimle
Derya
çok başarılı bir yazı olmuş. tebrikler... ancak sürekli aynı zaman ekini kullanmasaydınız daha lezzetli olabilirdi. fakat itiraf etmeliyim ki cümlelerinizi, betimlemelerinizi ve benzetmelerinizi çok kıskandım.
YanıtlaSilŞeyma Akyürek
Bilinçaltının bize sunduğu o gizemli hayal dünyası, bazen de gelecekten geliyor olabilir mi?
YanıtlaSil