27
Mayıs 2017
Cumartesi
Günlük deyince birçok kişinin aklına ilk
anda olabildiğince kişisel metinler geliyor ama ben yıllardır günlük yazıp
yayınlayan biri olarak bu düşünceyi çok da doğru bulmuyorum. Kişisel bir bakış
açısıyla kültür sanat ağırlıklı metinler ortaya koymaya çalışıyorum. Uzunca bir
süredir yayınlamadığım Günlükler’imde
de bunu yapmaya çalışıyordum ara ara yayınladığım Gece’de de… Okuma Günlüğü’mde
de bu düşünce ağır basıyor. Evet, kişisel bir dil kullanıyorum ama
yazdıklarımda hep bir sanat izleği söz konusu. Okuyanların zihnine küçük de
olsa bir kırıntı bırakmak asıl amacım. Bir kitapla veya bir resimle tanıştırmak
onlar ya da bir filmin çok da dikkat çekmeyen bir sahnesine yoğunlaşmalarını
sağlamak. Bazen de zihnimden geçen projeleri detaylandırıp benim hayata
geçiremeyeceğim fikirleri belki biri benim yerime hayata geçirir diye
ümitlenmek… Ama hep sanatı ön planda tutarak yazılmış metinler benim
günlüklerim. Bunda istediğim kadar başarılı mıyım onu tam olarak bilemiyorum
ama günlüklerimi yazarken de yayınlarken de hep bu düşünceyi ön planda
tutuyorum.
yirmi7mayıs’17gecesi
0 Yorumlar